SEA Tüzüğü, AB'de madde ve karışımların sınıflandırılması ve etiketlenmesi için geçerli olan tek mevzuat olarak öne çıkmaktadır. İşte bu konuda vurgulanan önemli noktalar:
-
SEA Tüzüğü ve Uygulama Alanı:
- SEA Tüzüğü, AB'de madde ve karışımların sınıflandırılması, etiketlenmesi ve ambalajlanmasıyla ilgili temel düzenlemeyi sağlar.
- Madde ve karışımların piyasaya sürülmeden önce uygun şekilde sınıflandırılması ve etiketlenmesini gerektirir.
-
Sınıflandırma ve Tehlike Belirleme:
- SEA, bir maddenin veya karışımın tehlikeli sınıflandırmaya sahip olup olmadığını belirlemeyi amaçlar.
- Tehlike sınıfları, fiziksel, sağlık, çevre ve ek tehlikeleri içerir.
-
Tehlike İletişimi:
- Sınıflandırılan bir madde veya karışımın tehlikeleri, tedarik zinciri boyunca diğer aktörlere iletilmelidir.
- Tehlike etiketlemesi, standart ifadeler, piktogramlar ve güvenlik bilgi formları kullanılarak sağlanır.
-
Etiketleme ve Ambalaj Standartları:
- SEA, etiketleme elemanları için ayrıntılı kriterler belirler, bunlar arasında piktogramlar, işaret sözcükleri ve standart beyanlar yer alır.
- Ayrıca, tehlikeli maddelerin güvenli tedariki için genel ambalaj standartlarını belirler.
-
Uyumlaştırılmış Sınıflandırma ve Etiketleme:
- AB genelinde yeterli risk yönetimini sağlamak için belirli tehlikeli kimyasalların sınıflandırılması ve etiketlenmesi uyumlu hale getirilmiştir.
- Üye Devletler ve endüstri temsilcileri uyumlu sınıflandırma önerileri sunabilir.
-
Sınıflandırma Uyum Süreci:
- Maddelerin uyumlu bir sınıflandırmaya sahip olması için teklifler yapılabilir ve bu süreçte halkın katılımına olanak tanınır.
- ECHA'nın Risk Değerlendirme Komitesi (RAC) bilimsel görüşleri değerlendirir ve Avrupa Komisyonu teklife karar verir.
-
Kendi Kendine Sınıflandırma:
- SEA, uyumlu sınıflandırmaya sahip olmayan maddelerin şirketler tarafından kendi kendine sınıflandırılmasını gerektirir.
- Bilgi toplama, değerlendirme ve sınıflandırma kriterlerine gözden geçirme bu süreçte önemlidir.
SEA Tüzüğü, kimyasal maddelerin güvenli kullanımını sağlamak ve tehlikelerin etkili bir şekilde iletilmesini sağlamak amacıyla AB'de önemli bir düzenleyici mekanizmayı temsil eder. Bu düzenlemeler, endüstri, çalışanlar ve tüketiciler için kimyasal güvenlik standartlarını belirlemekte ve uygulamaktadır.